
1-) Çanakkale'den Gelibolu'ya 1915
“Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar…
Burada bir dost vatanın toprağındasınız.
Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz.
Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını savaşa gönderen analar…
Gözyaşlarınızı dindiriniz.
Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır.
Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır.
Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır…”
Mustafa Kemal Paşa Ankara, 18 Mart 1934
Biz Gelibolu Yarımadası'ndan Türklerle savaşarak, binlerce insanımızı yitirerek, Türk ulusunu ve onun eşsiz vatan sevgisine duyduğumuz büyük takdir ve hayranlıkla ayrıldık.
Tüm Avustralyalılar Mehmetçiği kendi evlatları gibi sever.
Onun mertliği, vatan ve insan sevgisi, siperlerindeki dayanılmaz heybeti ve cesareti, tüm Anzakları hayran bırakan, insanlığın örnek alacağı büyük özellikleridir.
Mehmetçiğe minnet ve saygılarımla…
Lord Casey Eski Anzak Subayı ve Avustralya Genel Valisi, Sidney 25 Nisan 1940
2-) Sarıkamış Gerçeği - Beyaz Ölüm
Ölümün beyaz olanı var mıdır, bir insan nasıl donar hiç hayal ettiniz mi?
Ayaklarınızdan yukarı doğru gelen ağır bir yorgunluğun yavaş yavaş bedeninize yayıldığını hiç hissettiniz mi? ‘Birkaç dakika uyursam gücümü kazanırım, her şey düzelir’ duygusuna hiç kapıldınız mı?
Tam o tatlı uykuya geçerken sevgilinizin, karınızın, çocuklarınızın siluetlerinin önünüzden süratle geçtiğini hayal ettiniz mi?
Eğer bunları hayal edebilirseniz Sarıkamış'ta on binlerce Mehmed'in yolun kenarında tüfeğine yaslanarak ‘Şöyle bir çömeleyim hemen kalkarım’ derken, terli bedeninin 3 dakika içinde nasıl donduğunu anlayabilirsiniz.
O gencecik insanların karanlık ormanlara, uçurumlara çığlıklar atarak neden koştuklarını daha iyi anlar, en acısı da, bu kahramanların şehit kütüklerine kaydedilmeyip savaşın yitikleri olarak adlandırılmalarının acısını içinizde hissedersiniz.
Eğer 93. Alay 26 Aralık gecesi Allahuekber zirvesinde tipiye yakalanıp sabaha yarısı kaybolmuş ise, onları yitik olarak isimlendirmek yazıktır, onlar bizim için kutsal şehitlerdir.
Sevgili Hanri Benazus'a bize Sarıkamış şehitlerini, onların "Beyaz Ölüm"lerini (şehadetlerini) hatırlattığı için tüm şehitler adına teşekkür ediyorum.
Prof. Dr. Bingür Sönmez
1-) Çanakkale'den Gelibolu'ya 1915
“Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar…
Burada bir dost vatanın toprağındasınız.
Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz.
Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız.
Uzak diyarlardan evlatlarını savaşa gönderen analar…
Gözyaşlarınızı dindiriniz.
Evlatlarınız, bizim bağrımızdadır.
Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır.
Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır…”
Mustafa Kemal Paşa Ankara, 18 Mart 1934
Biz Gelibolu Yarımadası'ndan Türklerle savaşarak, binlerce insanımızı yitirerek, Türk ulusunu ve onun eşsiz vatan sevgisine duyduğumuz büyük takdir ve hayranlıkla ayrıldık.
Tüm Avustralyalılar Mehmetçiği kendi evlatları gibi sever.
Onun mertliği, vatan ve insan sevgisi, siperlerindeki dayanılmaz heybeti ve cesareti, tüm Anzakları hayran bırakan, insanlığın örnek alacağı büyük özellikleridir.
Mehmetçiğe minnet ve saygılarımla…
Lord Casey Eski Anzak Subayı ve Avustralya Genel Valisi, Sidney 25 Nisan 1940
2-) Sarıkamış Gerçeği - Beyaz Ölüm
Ölümün beyaz olanı var mıdır, bir insan nasıl donar hiç hayal ettiniz mi?
Ayaklarınızdan yukarı doğru gelen ağır bir yorgunluğun yavaş yavaş bedeninize yayıldığını hiç hissettiniz mi? ‘Birkaç dakika uyursam gücümü kazanırım, her şey düzelir’ duygusuna hiç kapıldınız mı?
Tam o tatlı uykuya geçerken sevgilinizin, karınızın, çocuklarınızın siluetlerinin önünüzden süratle geçtiğini hayal ettiniz mi?
Eğer bunları hayal edebilirseniz Sarıkamış'ta on binlerce Mehmed'in yolun kenarında tüfeğine yaslanarak ‘Şöyle bir çömeleyim hemen kalkarım’ derken, terli bedeninin 3 dakika içinde nasıl donduğunu anlayabilirsiniz.
O gencecik insanların karanlık ormanlara, uçurumlara çığlıklar atarak neden koştuklarını daha iyi anlar, en acısı da, bu kahramanların şehit kütüklerine kaydedilmeyip savaşın yitikleri olarak adlandırılmalarının acısını içinizde hissedersiniz.
Eğer 93. Alay 26 Aralık gecesi Allahuekber zirvesinde tipiye yakalanıp sabaha yarısı kaybolmuş ise, onları yitik olarak isimlendirmek yazıktır, onlar bizim için kutsal şehitlerdir.
Sevgili Hanri Benazus'a bize Sarıkamış şehitlerini, onların "Beyaz Ölüm"lerini (şehadetlerini) hatırlattığı için tüm şehitler adına teşekkür ediyorum.
Prof. Dr. Bingür Sönmez
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 45,00 | 45,00 |