
1 - Titanic Kemancıları
Kaptan “Çalın” diyordu...
“Kemanlar çaldığına göre gemi batmıyor” diye düşünenler…
…devrilen sancak direklerini sorgulamadılar bile...
Ülkenin yurtseverleri, Atatürkçüleri, Cumhuriyet'e gönül vermiş aydınları...
Bu ülkeyi kuran güç, koca Türk ordusunun komutanları, şerefli subayları...
Bilim adamları, hocalar, gazeteciler, yazarlar alınıp götürüldüğünde...
Kemancılar çaldılar…
Hukuk, eğitim, bürokrasi çöktüğünde...
Üniversiteler, medya, sendikalar, devrimin getirdiği kurumlar çöktüğünde...
Kemancılar çaldılar…
Bu, sıradan bir çarpma değildi...
Buzdağının görünmeyen yanı vardı...
Karanlık bir gecede devletin omurgası parçalanıp gövdesi gömülürken...
Dinleyin... Titanic kemancıları çalmaya devam ediyor.
Bir ülkenin neresinde hadise varsa, nerede sorun, nerede acı, nerede isyan, nerede rezalet, nerede kahır...
Oraya yetişmek gibi bir günahın ürünü her bir yazı...
Yazılarım kaybolsun istemedim,
Onları emanet edecek en iyi yeri seçtim.
Kimler için yazdıysam onlara;
Size emanet yazılarım…
2-Başın Öne Eğilmesin
“Büyük suçlar, küçük kitaplara sığmıyor!”
“… Başına bir şey gelen Türkiye'dir… Ben onun sıradan bir gazete yazarıydım.Türkiye'nin başına bir şey geldiğinde herhangi bir ferdi yanar da gazete yazarı tutuşmaz mı?..”
“Bu kitap bir hesaplaşma, suçlama kitabı değildir. Sadece bir tespittir.Bilirsiniz, gazeteciler için ‘tarihin tanığı' derler. Bu bir tanıklık… Tanık aynı zamanda suçludur…
Medyanın siyasi iktidara biat ettiği, toplumunu kandırdığı, olup- bitenleri milletinden gizlediği yerde ne özgürlük, ne insan hakları, ne demokrasi, ne hukuk olur.
Ve gazete yazarı bu büyük suçun kaçınılmaz parçasıdır. Ve bir gün herkes gibi gazetecinin de başına bir şey gelebilir. O zaman suçlu tanık, aynı zamanda mağdurdur da.”
Bekir Coşkun'un “Cumhuriyet kadınlarına” ithaf ettiği ilk kitabı…
3-Dövlet
‘’Döv’’ ve ‘’Yönet’’...
Ülkeyi yönetenlerin sayesinde, devletin kısa anlatımı gibi gelmiyor mu size?
Bana öyle geliyor...
İnsanların insan yerine konulmadığı...
Buna karşı çıkanların da çeşitli baskılarla sessizleştirildiği bir yönetim biçimine ‘’devlet’’ten çok ‘’dövlet’’ adı yakışıyor bence...
Bekir Coşkun
Dönemin en iyi mizah yazarlarından Bekir Coşkun’un birinci baskısı 1990 yılında yapılan bu ilk kitabını okurken çokça gülüp, çokça ağlayacaksınız...
4-Sevgiliye
Hayatımda ilk kez bir köşe yazısını okuduktan sonra resmen ağlamıştım. Belki inanmayacaksınız şimdi bu satırları yazarken bile gözlerim yaşarıyor. Urfalı Bekir işte budur... Mert adamdır.
Emin Çölaşan
Biz seni sadece muhteşem yazıların, yurtseverliğin, katıksız Atatürkçülüğün, Cumhuriyete olan sevdan, yiğit, cesur gazeteciliğin için sevmedik. Adam olduğun ve evrendeki
tüm canlılara gösterdiğin sevgi ve saygı nedeniyle de çok sevdik.
Uğur Dündar
Hassas ve sevecen bir kalbi vardı. Doğaya ve eşi Andree'ye âşıktı… Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük yazarlardan biri olmanın ötesinde adam gibi adamdı…
Rahmi Turan
İlham kaynağımızdı. Bu mesleğin nasıl yapılması gerektiği konusunda rol modelimizdi.
Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük köşe yazarıydı.
Yılmaz Özdil
Orman yanar, herkes dumanı yazar. Alevi, ateşi yazar. Zararı, ziyanı yazar. Bekir, ağacı yazardı.
Necati Doğru
Kalemini halkı için kullanan lekesiz gazeteci…
Bizlere hep moral veren yiğit duruşun için teşekkür ederiz. Güle güle…
1 - Titanic Kemancıları
Kaptan “Çalın” diyordu...
“Kemanlar çaldığına göre gemi batmıyor” diye düşünenler…
…devrilen sancak direklerini sorgulamadılar bile...
Ülkenin yurtseverleri, Atatürkçüleri, Cumhuriyet'e gönül vermiş aydınları...
Bu ülkeyi kuran güç, koca Türk ordusunun komutanları, şerefli subayları...
Bilim adamları, hocalar, gazeteciler, yazarlar alınıp götürüldüğünde...
Kemancılar çaldılar…
Hukuk, eğitim, bürokrasi çöktüğünde...
Üniversiteler, medya, sendikalar, devrimin getirdiği kurumlar çöktüğünde...
Kemancılar çaldılar…
Bu, sıradan bir çarpma değildi...
Buzdağının görünmeyen yanı vardı...
Karanlık bir gecede devletin omurgası parçalanıp gövdesi gömülürken...
Dinleyin... Titanic kemancıları çalmaya devam ediyor.
Bir ülkenin neresinde hadise varsa, nerede sorun, nerede acı, nerede isyan, nerede rezalet, nerede kahır...
Oraya yetişmek gibi bir günahın ürünü her bir yazı...
Yazılarım kaybolsun istemedim,
Onları emanet edecek en iyi yeri seçtim.
Kimler için yazdıysam onlara;
Size emanet yazılarım…
2-Başın Öne Eğilmesin
“Büyük suçlar, küçük kitaplara sığmıyor!”
“… Başına bir şey gelen Türkiye'dir… Ben onun sıradan bir gazete yazarıydım.Türkiye'nin başına bir şey geldiğinde herhangi bir ferdi yanar da gazete yazarı tutuşmaz mı?..”
“Bu kitap bir hesaplaşma, suçlama kitabı değildir. Sadece bir tespittir.Bilirsiniz, gazeteciler için ‘tarihin tanığı' derler. Bu bir tanıklık… Tanık aynı zamanda suçludur…
Medyanın siyasi iktidara biat ettiği, toplumunu kandırdığı, olup- bitenleri milletinden gizlediği yerde ne özgürlük, ne insan hakları, ne demokrasi, ne hukuk olur.
Ve gazete yazarı bu büyük suçun kaçınılmaz parçasıdır. Ve bir gün herkes gibi gazetecinin de başına bir şey gelebilir. O zaman suçlu tanık, aynı zamanda mağdurdur da.”
Bekir Coşkun'un “Cumhuriyet kadınlarına” ithaf ettiği ilk kitabı…
3-Dövlet
‘’Döv’’ ve ‘’Yönet’’...
Ülkeyi yönetenlerin sayesinde, devletin kısa anlatımı gibi gelmiyor mu size?
Bana öyle geliyor...
İnsanların insan yerine konulmadığı...
Buna karşı çıkanların da çeşitli baskılarla sessizleştirildiği bir yönetim biçimine ‘’devlet’’ten çok ‘’dövlet’’ adı yakışıyor bence...
Bekir Coşkun
Dönemin en iyi mizah yazarlarından Bekir Coşkun’un birinci baskısı 1990 yılında yapılan bu ilk kitabını okurken çokça gülüp, çokça ağlayacaksınız...
4-Sevgiliye
Hayatımda ilk kez bir köşe yazısını okuduktan sonra resmen ağlamıştım. Belki inanmayacaksınız şimdi bu satırları yazarken bile gözlerim yaşarıyor. Urfalı Bekir işte budur... Mert adamdır.
Emin Çölaşan
Biz seni sadece muhteşem yazıların, yurtseverliğin, katıksız Atatürkçülüğün, Cumhuriyete olan sevdan, yiğit, cesur gazeteciliğin için sevmedik. Adam olduğun ve evrendeki
tüm canlılara gösterdiğin sevgi ve saygı nedeniyle de çok sevdik.
Uğur Dündar
Hassas ve sevecen bir kalbi vardı. Doğaya ve eşi Andree'ye âşıktı… Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük yazarlardan biri olmanın ötesinde adam gibi adamdı…
Rahmi Turan
İlham kaynağımızdı. Bu mesleğin nasıl yapılması gerektiği konusunda rol modelimizdi.
Türkiye’nin gelmiş geçmiş en büyük köşe yazarıydı.
Yılmaz Özdil
Orman yanar, herkes dumanı yazar. Alevi, ateşi yazar. Zararı, ziyanı yazar. Bekir, ağacı yazardı.
Necati Doğru
Kalemini halkı için kullanan lekesiz gazeteci…
Bizlere hep moral veren yiğit duruşun için teşekkür ederiz. Güle güle…
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 58,00 | 58,00 |